kısa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kısa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Eylül 2013 Pazartesi

Cemal Kultay - Atatürk Olmasaydı Kitabı Özeti 2013-2014

Cemal Kultay - Atatürk Olmasaydı Kitabının Özeti 2013-2014


KİTABIN ADI
: Atatürk Olmasaydı
KİTABIN YAZARI : Cemal KUTAY
YAYINEVİ VE ADRESİ : Aksaray Yayıncılık 1.Levent / İSTANBUL
BASIM TARİHİ : 1998
KİTABIN YAYIM MAKSADI
Atatürk’ün Kurduğu Günümüz Türkiye’si İle O Olmasa idi. Türk Milletinin İçinde Bulunabileceği Durum Arasındaki Uçurumu, Ayrımı Ortaya Sermek,
KİTABIN ÖZETİ
Atatürk olmasaydı, Çanakkale Zaferi olmazdı. Çanakkale Zaferi olmasaydı İngiliz, Fransız, Ruslardan oluşan itilaf devletleri, savaşı planladıkları üzere en çok 17 ayda zaferle bitirir. Rus çarlığı haşmetle sürer, İstanbul / Boğazlar Rusların eline geçer, Sevr antlaşmasının şartları gerçek olurdu.
Trablusgarp ve Balkan harpleri yenilgilerinden sonra morali sıfır benliği yok olmuş ezik ve bitik Türklük için destan devri kapanır.


Dünyanın hiçbir esir milletinde emperyalizmin baskısı altında, milli kurtuluş fikri oluşamaz ve hareket gelişemez. Çarlık Rusya yıkılmasaydı Orta Asya ve Kafkasya’daki Türkler kısa süreli de olsa bağımsız devlet kuramazdı.Çanakkale savunması dominyon sömürgelerde bağımsızlık ve haysiyet şuurunu uyandırdı., Yüz Temel Eser, Özet
Atatürk olmasaydı orduyu politika dışında tutmak mümkün olmazdı. İkinci büyük Millet Meclisinde bu prensip tatbik edildi. Bu durumda olanlar ya asker ya Milletvekili oldular.
Atatürk olmasaydı üzerinde çağın damgası olan hiçbir hareket ve müesseseyi maziden koparıp kuramazdık. Ya hep ya hiç aydınlığını onda bulduk.Milliyetçilik duygusundan yoksun kalmaya devam edecek, eşiğinde olduğumuz ümmetçilik kazanına düşecek, hiçbir zaman sağlam olamamış bir din kardeşliği kisvesi altında ya Arap ya Acem şoven milliyetçiliği potasında kaynayacaktık. Araplaşma – araplaştırma düzeni (URUBE)’nin hammaddesi olacaktık.
Atatürk olmasaydı, Türkiye zamanın şartları içinde Bolşevik rejimini kabul edebilirdi.
Atatürk olmasaydı, kadın hak ve hürriyetleri öteki işlam ülkelerinin şartları içinde kalacaktı.
Atatürk olmasaydı, Devlet, hayat idare-i maslahat (yaşanılan günü kurtarma) Maslahat-amiz illetinden kurtarılamazdı.
Atatürk olmasaydı, Kurtuluş mücadelesi süreci içerisinde gerçek hürriyet ve istiklâllimizi imkansız kılan tatbik, safhasındaki bütün dünyanın Ermenilerle ilgili almış olduğu kararı hak-adalet-tarih hakikatleri içinde lehimize sonuçlanması asla mümkün olmayacaktır.
Atatürk olmasaydı, sanat ve sanatçının değeri bugünkü değerine gelemezdi. Toplum içinde sanatkarı özlenen mevki, makamların üstünde görmek ve bunu tescil ettirmek o günlerde ancak ona has bir özellikti.
Atatürk olmasaydı bizler ve bizden sonrakiler, şahsi tercihini bir tarafa iterek, milleti için değişmesi şart bir çağ sanatı anlayışı adına fedakarlık örneği gösteremezdi.
Atatürk olmasaydı, bizi benliğimize kavuşturan gerçek tarihimizden de cehaleti yenmek için tek dayancımız olan Türk alfabemizden mahrum kalırdık.
Atatürk olmasaydı, bugün ülkemizdeki hümanizm kuruluşları ya hiç olmaz, olsalar bile yasal statüyü koruyamaz, içe açık dışarı kapalı kalmaya mahkum ve mecbur olurduk.
Milletin imkanlarının devlet hayatında daima göz önünde tutulması, lüks- gösteriş-şatafattan uzak, aynı zamanda vakarlı haysiyetli- zevkli, güzel-asil-cazibe olabilme yapısı devlet varlığına hakim onunla beraber gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğunun kaybettiği topraklar üzerinde bağımsız ve manda ferliği kabullenmiş 13 Devlet kurulur. Atatürk sayesinde bunlar ile “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesine uygun olarak dostluklar kuruldu.
Atatürk olmasaydı, yaşanılan şartlar ne olursa olsun, İstiklal ve hürriyet için açıkça ifadesi şart gayeleri devlet literatürüne o sokamazdık.
Atatürk olmasaydı, din ve maneviyatı akıl ve mantıkla böylesine bağdaştıran bir başka insan bulamazdık.
Atatürk olmasaydı, ülkemiz ve milletimiz üzerinde asırlarca oynanmış haksız, ahlaksız senaryoların tortularından kurtulamazdık.
Atatürk olmasaydı, Türk milleti için kusur olarak gösterilen haksız-yersiz-kasıtlı- mantıksız iddia ve kanaatler sonuna kadar yerinde kalacaktı.

Halide Edip Adıvar - Ateşten Gömlek Kitapı [Romanı] Özeti 2013-2014 Kısa


Halide Edip Adıvar -  Ateşten Gömlek Kitapı [Romanı] Özeti 2013-2014 Kısa

Konu
İzmir’in işgali üzerine şehri kurtarmaya amaçlayan milli mücadele hareketlerinin hedeflerine nasıl ulaştığını anlatıyor.



Özet
İzmir’in işgalinde Yunanlıların, kocasını ve oğlunu öldürmeleri üzerine önce İstanbul’a gelen ve sahip olduğu Türklük şuuru ve mücadele azmiyle İstanbullu gençlerin bilinçlenmesini sağlayan Ayşe’nin uyandırdığı heyecana kapılan subaylar Anadolu’ya geçerler. Çeteler düşmanla savaşmaktadır. Bu savaşta Ayşe hasta bakıcı Peyami ise çeviricidir.

Ayşe kendisini seven ve evlenme teklif eden İhsan’a cevabını ancak İzmir alındıktan sonra vereceğini söyler. Peyami ise sevgisini Ayşe’ye açıklayamamaktadır. Cephede İhsan şehit düşer, Ayşe de ileri hatlar giderek orada can verir. Peyami ise kafasına aldığı kurşunla hastahanede ölür.

Peyami’nin ölümünden sonra doktorlar Peyami’nin notlarını araştırarak Ayşe adında birisinin kolorduda görev yapmadığını ve İhsan isminde birinin de alay komutanı olmadığını fark etmişlerdir.

Ana Fikir
Vatanın bağımsızlığı için kadın-erkek demeden tüm halkın mücadele etmesidir.



Şahıslar ve Olaylar
Peyami: İzmir’in işgali sırasında cephede çevirici olarak görev yapar. dışişleri memurudur. Ayşe’yi çok sever. Aynı zamanda çok duygusal bir kişiliğe sahiptir.

Ayşe: Savaş zamanında cephede hasta bakıcılık yapar. İzmir’in işgalinde milli mücadele ruhu içinde halkı bilinçlendirmeye çalışır. Çok hırslı, çekici ve hoş bir bayandır.

İhsan:
Bir subaydır. Sakarya savaşında şehit düşmüştür. Ayşe’yi çok sever ve onunla evlenmek ister.



Yazar Hakkında Bilgi
Meşrutiyet ve cumhuriyet devirlerinin tanınmış edebiyatçılarındandır. Kitap okumaya küçük yaşta başlayan Halide Edip ilk önce Tanin gazetesinde yazmaya başlamış ve daha sonraları birçok gazetede roman, makale, sohbet ve hikaye türlerinde eserler vermiştir. İlk romanlarında ferdi aşk temasını işlemiş, daha sonra belgeseldi ve sosyal romanlara önem vermiştir.
Başlıca romanları: Sinekli Bakkal, Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Handan ve Ateşten Gömlektir.
Başlıca hikayeleri: Dağa Çıkan Kurt, İzmir’den Bursa’ya, Harap Mabetler.
Hatıra, tiyatro, çeviri ve fikir eserleri de vardır.

Debbie Macomber - İyiki Geldin Romanı [Kitabı] Özeti Kısa 2013-2014

Kitabın Yazarı : Debbie Macomber
Kitabın Çevirmeni : Nil Bosna
Kitabın Yayınevi : Epsilon Yayınevi
Basım Tarihi : Temmuz 2013
Kitabın Konusu:
175324-Iyi-ki-Geldin
İyi ki Geldin
Libby Morganın yıllardır tek bir hayali vardır: Büyük iş yükü altında çalıştığı hukuk firmasına ortak olmak. Kariyeri için arkadaşları, evliliği ve aile kurma şansı da dahil olmak üzere her şeyden feragat etmiştir. Patronu onu ofisine çağırdığında, Libby en sonunda güzel haberi alacağını zanneder, fakat sarsıcı gerçek onu beklemektedir: İşten çıkarılmıştır ve tüm hayatını yeni baştan kurmak zorundadır… hem de hiç vakit kaybetmeden.
Bütün uğraşlarına rağmen iş bulamayınca Libby eski arkadaşlarıyla tekrar bağlantı kurar ve öğleden sonralarını da sıcacık bir yüncü dükkânı olan Bir Yumak Mutlulukta geçirmeye başlar. Burada dükkânın iyi huylu sahibi Lydia, Lydianın çocukluktan yeni çıkmış olan enerjik kızı Casey ve Caseyin en iyi arkadaşı olan Avayla yakın bir ilişki kurar. Utangaç ama sıkıntılı bir kız olan Ava, Libbynin geleceğini şaşırtıcı ve köklü bir şekilde yeniden biçimlendirecektir.
Bir Yumak Mutlulukun ikinci yuvası -buradaki kadınların da ikinci ailesi- olmasıyla birlikte, Libby sahip olduğu bu yeni hayattan büyük bir zevk almaya başlar. Hatta, onun için mükemmel bir seçenek olarak görünen etkileyici ve yakışıklı bir doktorla romantizm yaşamak için gereken zamanı bile bulur. Ama olaylar gelişirken, Libby çok sevdiği yeni yaşamını sonsuza kadar değiştirebilecek bir tercih yapmak zorunda kalır.
Sımsıcak bir anlatımı ve zengin dokunmuş bir kumaşı olan İyi ki Geldin, yeni başlangıçların vaadi ve dostluğun ve aşkın sonsuz keyifleriyle dolu bir roman.