miskinler tekkesi özeti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
miskinler tekkesi özeti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2013 Cumartesi

MİSKİNLER TEKKESİ ROMAN ÖZETİ-MİSKİNLER TEKKESİ KİTAP ÖZETİ-MİSKİNLER TEKKESİ REŞAT NURİ GÜNTEKİN

MİSKİNLER TEKKESİ ROMAN ÖZETİ,MİSKİNLER TEKKESİ KİTAP ÖZETİ,MİSKİNLER TEKKESİ REŞAT NURİ GÜNTEKİN,reşat nuri güntekin miskinler tekkesi roman özeti, miskinler tekkesi özeti,miskinler tekkesi özet

MİSKİNLER TEKKESİ ROMAN ÖZETİ


http://kitabistann.blogspot.com.tr/Eserin kahramanında daha küçüklüğünde ev halkının kızmasına rağmen dilenci taklidi yapmasıyla başlayan dilencilik özentisi vardır. Bu dilencilik oyunu, ona hayatının sonuna kadar bir etiket gibi yapışır. Yapıtın kahramanı çocukluğunda oyunlar oynamayı sevmeyen, oturduğu yerden kalkmak istemeyen bir yapıya sahiptir.

Korkak pısırık bir kişi olan eserin kahramanı, daha sonra yaş on yedi-on sekiz olunca delikanlılığın da verdiği cesaretle biraz havalanır. Kolalı gömlekler, ütülü pantolonlar giyip dışarı çıkar, ama yine de rüyasında kendisini Don Kişot gibi görmekten alamaz.

Kahramanımız bir gün mahallesinde çıkan bir yangında evin  içindekileri kurtarmaya gitmek ister fakat kız kardeşi ona izin vermez. Bunlar umursamaz bir tavırla evde oyun oynamaya başlıyorlar, arada bir yukarı çıkarak yangının sönüp sönmediğine bakarlar. Ama sabaha karşı evlerinin de yanmasına mani olamazlar.

Evleri yanınca eski mahallelerinden başka bir mahalleye taşınırlar. Yeni evleri eski evleri kadar güzel olmamasına rağmen tek tesellisi bir görüşte aşık olduğu komşu kızı Mesrure’dir. Mesrure’yi evin bir köşesinden izler; ama bir türlü cesaretini toplayıp onunla konuşamaz. Çünkü kahramanımızın kafası çok büyük olduğu için Mesrure’nin cevabının ‘hayır’ olabileceği endişesi vardır aklında. Mesrure’nin babası, bir süre sonra onların aile dostu olmaya başlar. Akşamları evlerine gelir, oturur, muhabbet ederler. Mesrure’nin babası şiiri çok sever. Ve arada bir dörtlükler okur. Kahramanımız Mesrure'nin babasını etkilemek için kendini şiire adamıştır. Mesrure’nin babası şiir okumaya başlayınca o da okunan şiirin sonunu getirir. Mesrure’nin babası ondan gerçekten etkilenir. En sonunda dadıların da aracılığıyla Mesrure’ye evlilik teklifi götürürler. Mesrure de bu teklifi kabul eder. Ama meşrutiyet inkılabının olduğu yılda, dayısı yüzünden evleri dağılır. Büyükannesi ve bacısıyla birlikte başka bir eve taşınırlar. Babaannesini kaybeder. Artık evden ayrılma zamanı gelmiştir. Sakallı Talat diye biriyle tanışır, onunla arkadaşlık kurar. Talat memurdur. Talat’ın tavsiyesiyle Zeynep Hanım Konağı’nda eğitim almaya başlar. Edinmiş olduğu çevre yüzünden Sinop’a cezaevine gönderilir. Cezaevinden salıverilmesiyle, kendisine kalacak bir yer bulur, burada arzuhal ve köylü mektupları yazmaya başlar.

Daha sonra düşüncesiz bir şekilde İstanbul’a döner. Talat’la tekrar karşılaşır. Talat onun elinden tutar ve ona bir iş bulur. Artık kahramanımız bir okulda yazı hocalığı ve katiplik yapacak ve okulda kalacaktır. Birkaç yıl sonra askerlik çağı gelir. Ama bütün yoklamalarda kafası büyük olduğu için sorun çıkar. Ona her gittiği yerden "bugün git yarın gel" derler. Sonradan askere de alınır ve Mısır cephesine gitmek için yolculuk başlar. Yolculukta kargaşa çıkar ve Mısır'a varmadan yürüyerek memlekete geri dönmeye başlar. Yürüye yürüye Konya’ya gelir, burada kendini biraz toplayıp yeniden yola koyulur. Ve İzmir'e varır yürüyerek. Burada hastalandığı için bir hastanede yatar. Hiç parası kalmadığı için taburcu bile edilemez. Hastane müdürü, ölmüş bir kişinin elbiselerini vererek ona yardım eder. Daha sonra taburcu olur. Hastaneden çıktığı sıralarda  İzmir işgal altında olduğu için bir tütün deposunda kalır. Günleri artık çok daha kötüye gider. Cami önünde beklerken kadının birinden ilk sadakasını alır. Bu aldığı ilk sadakayı bir müddet elinde tutar ve ona bakar. Bu parayla akşama yiyecek alır ve kaldığı yere götürerek oradakileri sevindirir.

Dilenciliğe başlamasıyla kazancı epey artar. Dilencilikten topladığı para artık doktorlara büyük belediye memurlarının maaşına yaklaşmaya başlamıştır. Kendine bir ev bile tutar bu paralar ile. Tuttuğu evin çevresinde Arap komşuları vardır.

Bu mahalleden bir de İsmail adında bir evlatlık edinir. İsmail çok zeki ve çalışkan bir çocuktur. Okumaya, bilgiye, öğrenmeye karşı aşırı bir tutkusu ve isteği vardır. Kahramanımıza bu yüzden pek çok sorular sorar. Bir zaman sonra kahramanımız ile İsmail'in arası açılır ve İsmail'i Talat'ın yardımı ile yatılı bir okula verir. Bir zaman sonra İsmail büyür ve evlatlık olduğunu öğrenir. Yine bir zaman sonra İsmail, mühendis olur ve evlenir. Karısını kahramanımızın yanına getirir ve kendisini eşine "Babam" diye takdim eder. Kahramanımız bu durumu hem çok sevinir hem de bu durumdan oldukça duygulanır.

Kaldığı yerdeki Arap komşuları, sabah erkenden çıkıp akşam geç dönmesini merak etmişler, bu durumu kahramanımıza sorduklarında "iş arıyorum" cevabını almışlardır. İş istediği yerlerden aldığı cevaplar üzüyor fakat yılmıyordu. Sonunda dilediği oldu ve iş bulur. Çok sevinir. Çünkü o gün başkaları gibi çalışarak ekmeğini kazandığı gündür.

22 Kasım 2012 Perşembe

REŞAT NURİ GÜNTEKİN HAYATI ve EDEBİ KİŞİLİĞİ

11.sınıf edebiyat, 12.sınıf edebiyat, acımak roman özeti, kavak yelleri özeti, miskinler tekkesi özeti, reşat nuri kimdir, YAZARLAR, yeni türk edebiyatı, yeşil gece özeti, çalıkuşu özeti, REŞAT NURİ GÜNTEKİN HAYATI ve EDEBİ KİŞİLİĞİ, REŞAT NURİ GÜNTEKİN HAYATI EDEBİ KİŞİLİĞİ
20. yüzyıl roman,
öykü, oyun yazarlarımızdan olan Reşat Nuri Güntekin, 1889 yılında İstanbul'da doğmuş ve 1956 yılında vefat etmiştir.

Çanakkale ve İzmir'deki öğrenim hayatının ardından 1912 yılında edebiyat fakültesini bitirdi.
Reşat Nuri Güntekin Kavak yelleri roman özeti
Reşat Nuri Güntekin
 Çeşitli okullarda edebiyat, felsefe, psikoloji, pedagoji öğretmenliği ve müfettişlik yaptı. 1939-1943 dönemlerinde parlamentoya girdi.

"Çalıkuşu" adlı romanını "Vakit" gazetesinde dizi yazı olarak yayımlayınca üne kavuştu. Bir süre Mahmut Yesari ile birlikte "Kelebek" isimli gülmece dergisini çıkardı.

Reşat Nuri, Cumhuriyet yönetimi ile değişim sürecine giren Türk toplumunun çeşitli katmanları arasındaki çelişkileri, zıtlıkları ele alan eserler kaleme aldı.

"Yaprak Dökümü" adlı eserinde kuşak farkı nedeniyle dağılan bir ailenin dramını anlattı.

"Miskinler Tekkesi" romanında dilencilik sorununu işledi.

"Kan Davası" eserinde toplumdaki öç alma duygusunu kusursuzca anlatmıştır.

"Acımak" adlı eserinde kin, nefret, baba sevgisi gibi psikoloji alanına girebşilecek duyguları okura sunmuştur. Bu romanda yer yer bir günlüğe yer vererek anlatımı kolaylaştırmıştır. "Acımak" romanının özeti için tıklayınız...

Eserlerinde genellikle sağlam bir cümle yapısı ve düzgün Türkçe göze çarpmaktadır. Bu bakımdan gençlerimizin zevk alarak okuyacakları yazarlar arasındadır.

Eserleri:
Roman: Gizli El, Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Acımak, Yaprak Dökümü, Eski Hastalık, Değirmen, Miskinler Tekkesi, Harabelerin Çiçeği, Kavak Yelleri, Son Sığınak, Kan Davası.

Hikaye: Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler